Sarı kantaron yağını Osmanlıların savaşa giderken yanlarında götürdükleri okumuştum,bu yüzden kılıç yarası otu da denir. Bizim kantaronu tanımamız kardeşimin zona olmasıyla başladı.Tavsiye edilmişti ,denediğimizde gerçekten ağrıya ve lekelere iyi geldi. Tabi doktor kontrolünde kullandığımız ilaçlarda vardı.Tedavisini kantaron yağıyla da desteklemiştik.
Kantaronun sarı, kırmızı ve mavi olmak üzere üç çeşiti var, ama ben mavi ve kırmızı kantaronu henüz görmedim, sadece sarı kantaronu her sene toplarız. Bir kısmını çay olarak kullanmak için kurutur, bir kısmıyla da yağını yaparız.Yağını yapmanın değişik metotları var. Biz iki metotla da hazırlıyoruz. Sadece her iki uygulamadada muhakkak soğuk sıkım zeytinyağı kullanmaya dikkat ediyoruz.
Bu uygulamalarda sarı kantaronun tazesi yada kurutulmuşunu kullanabilirsiniz. İşlemin sonunda her ikisinden de aşağıdaki tariflerle kırmızı renkli kantaron yağına ulaşılıyor. Ben kendim topladığımdan genelde tazesi ile yapıyorum. Satın alacaksanız kurutulmuşunu daha rahat bulabilir ve kullanabilirsiniz. Özellikle çiçekli kısımlarını kullanmaya özen gösterirseniz daha faydalı olur.
İlk uygulamamızda kantaronu cam kavanozda zeytinyağı içerisinde güneşte üç ay bekletiyoruz. Bu şekilde hazırladığımız kantaron yağının tecrübelerimizle cilt için uygulandığında daha iyi sonuçlar verdiğine karar verdik.
Uyguladığımız tariflerden bir diğeri ise;
Karanlık ,serin bir yerde ağzı sıkıca kapalı olacak şekilde, üç ay boyunca sarı kantaronun zeytin yağında bekletilmesi.. Bu şekilde hazırlanan kantaron yağı yine diğeri gibi kırmızı renkte oluyor , bu kantaron yağının diğerinden tek farkı içilebilir özelliğe de sahip olması.
Biz her sene iki metotla da hazırlıyoruz. Sonrasında ise ışık göremeyeceği renkli küçük şişelere koyarak bir yıl içerisinde de tüketiyoruz.
Aşağıda güneşte bekleterek yaptığımız uygulamayı görebilirsiniz.
MALZEMELER
Cam kavanoz
Sarı kantoron
Zeytinyağı